Adalet Bakanı Tunç: Özgürlük alanını genişlettik
Yenişehir Vali Nafiz Kayalı Gençlik Merkezi’nde düzenlenen Karabük İçin Gerçek Belediyecilik Proje Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Tunç, Karabüklülerin AK Parti’nin Karabük Belediye Başkan adayı Özkan Çetinkaya’ya fırsat vererek kentte gerçek belediyeciliği başlatacaklarına inandığını söyledi.
Tunç, yatırım programındaki Karabük’ü Karadeniz’e bağlayan duble yol projesini gelecek dönemde hayata geçirmek için yoğun gayret göstereceklerini vurgulayarak, kente yakışır adalet sarayını da şehre kazandıracaklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994’te Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, CHP yönetiminde yaşanılmaz hale getirilen İstanbul’u devralıp 4,5-5 yılda yaşanılır hale getirmesiyle gerçek belediyeciliğin temellerinin atıldığını anlatan Tunç, “O başarı Anadolu’da dalga dalga yayıldı, AK Parti’nin kurulmasını sağladı.” dedi.
Tunç, AK Parti’nin kurulduktan 14 ay sonra tek başına iktidara geldiğini hatırlatarak, “22 yıldan bu yana da iktidardayız, 17 seçim geldi geçti. 17 seçimde de milletimiz tercihini AK Parti’den, Recep Tayyip Erdoğan’dan, Cumhur İttifakı’ndan yana kullandı. Şimdi 18’inci sandık geliyor.” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANI ADAYLARINI KENDİ PARTİLERİNE GENEL BAŞKANLIĞA BİLE LAYIK GÖRMEDİLER”
Muhalefetin 10 ay önceki seçimde gerçekleştirdiği ittifakın dağıldığına işaret eden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Altılı masa dediler, masanın ortakları vardı. Cumhurbaşkanı adaylarını şimdi kendi partilerine genel başkanlığa bile layık görmediler. Sonrasında o cumhurbaşkanı yardımcısı olacak kişiler de şimdi hepsi birbirine düştü. Demek ki Allah korusun, bunlar bir iktidara gelmiş olsalardı iktidarı nasıl paylaşacaklarını, nasıl paylaşamayacaklarını işte şimdi içinde bulundukları duruma baktığımız zaman görüyoruz. Nasıl bir tehlikeden geçmişiz ama milletimiz gerçekten kadirşinas ve izan sahibi. En doğru kararı verdi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde kabinemizin ikinci dönemini başlattı.”
Bakan Tunç, yerel seçimlerin önemine değinerek, “Şehirlerimizi yönetecek olan belediye başkanları önemli. Gerçek belediyecilik önemli. Gerçek belediyecilik dediğimiz zaman kalkınmacı belediyeciliktir. Şehrini geliştiren, büyüten, üretken belediyeciliktir. Yeni projeler üreten, vadettiği projelerin de ötesine geçen, uygulayan, sürekli hükümetten isteyen, proje üretip bakanından, milletvekilinden o projelere destek isteyen belediyeciliktir.”
Tunç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde insanı güçlendiren, insanı önemseyen politikalara ağırlık verdiklerini, bunu sürdüreceklerini vurgulayarak, “İstikrarlı kalkınma hamlelerini kesintisiz sürdürdük bugüne kadar. 81 vilayetimizi eserlerle donattık. Hiçbir ayrım yapmadan bunu gerçekleştirdik. 81 vilayetimizde gerçekleştirdiğimiz o icraatlarla, o istikrarlı kalkınma hamleleriyle ülkemizi ileriye taşıdık. Enerjide bağımsız, savunma sanayisinde bağımsız, yabancıya muhtaç olmayan bir Türkiye olsun diye hep çalıştık ve çalışmaya da devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“ÖZGÜRLÜK ALANINI GENİŞLETTİK”
Temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdıklarının altını çizen Tunç, şunları dile getirdi:
“Üniversitelere alınmayan kız çocuklarımızı hatırlayalım. O birinci olan, kürsülerden yaka paça aşağıya indirilen kızlarımızı hatırlayalım. 28 Şubat’ın yıl dönümünü daha yeni geride bıraktık. O karanlık günlerden bugünlere geldik. Temel hak ve özgürlüklerin önüne engel koymak isteyen vesayetçi, darbeci anlayışla mücadele ede ede bugünlere geldik. Demokrasimizi güçlendirdik, ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşabilmesinin mücadelesini milletimizle beraber yaptık. Türkiye’yi huzurlu bir geleceğe kavuşturmak için, çocuklarımızın, gençlerimizin daha huzurlu bir geleceğe kavuşması için terörün her türlüsüyle mücadele ettik ve kökünü kazıyıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Tunç, Türkiye ekonomisi büyürken, dünya projelerine adım atarken, milletin refahını artırmaya yönelik icraatları yapmaya çalışırken hep türlü türlü engellemelerle karşı karşıya kaldıklarını anlattı.
Bakan Tunç, Gezi olaylarında başarılı olamayanların, sonrasında 17-25 Aralık emniyet yargı darbesiyle başarabileceklerini sandıklarını dile getirerek, “Orada da başaramadılar. Terörü azdırmaya çalıştılar, hendekler kazdılar, başarılı olamadılar ve son darbeyi 15 Temmuz karanlık gecesinde kurabileceklerini ve Türkiye’nin yönetimini küresel güçlere devredebileceklerini düşündüler ama milletimizin şanlı direnişiyle Sayın Cumhurbaşkanı’mızın kararlı duruşuyla karşı karşıya kaldılar. Darbecileri, o karanlık geceyi darbecilere darbe yaparak aydınlığa çevirmeyi milletimizle başardık.” diye konuştu.
“ÖNEMLİ YAPISAL REFORMLARI HAYATA GEÇİRDİK”
Sonraki süreçte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçerek cumhuriyeti, demokrasiyi güçlendiren, halkın yürütmeyi doğrudan belirlediği istikrar sistemine adım attıklarını belirten Tunç, Anayasa’yı vesayetçi ruhtan arındırmaya çalıştıklarını söyledi.
Tunç, bir daha bu ülkede darbe olmasın, vesayetçi anlayış bir daha devreye giremesin diye önemli yapısal reformları hayata geçirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Yüksek Askeri Şuranın yapısından Milli Güvenlik Kurulunun yapısına varıncaya kadar, Hâkimler Savcılar Kurulunun yapısından Anayasa Mahkemesinin yapısına varıncaya kadar tüm bunları demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirdik. Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırdık. Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdık. Askeri mahkemeleri kaldırdık. Askeri Yargıtay’dan Askeri Yüksek İdare Mahkemesine varıncaya kadar tüm bunlar Anayasamızdan temizlendi. ‘Darbeciler yargılanamaz.’ diye bir madde vardı Anayasamızda, kaldırdık. ‘Sıkıyönetim gerektiğinde ilan edilebilir.’ diye bir madde vardı Anayasamızda, kaldırdık. Tüm bu değişiklikler, önceki dönemlerde yapılan değişiklikler de Anayasa’daki vesayetçi ruhun azalmasını sağladı ama tamamen ortadan kalkmasını, o maddelere sinen ruh bakımından tam diyemeyiz.”
Hedeflerinin Türkiye Yüzyılı’nın başında ülkeyi, milleti, demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan yeni bir anayasaya kavuşturmak olduğunu dile getiren Tunç, “İnşallah parlamentomuzda bu uzlaşma sağlanır ve özellikle temel hak ve özgürlükleri, insan haklarını güvenceye alan bir anayasayla yolumuza inşallah Türkiye Yüzyılı’nda devam ederiz.” dedi.
patronlardunyasi.com
