Her şey, geçtiğimiz Mayıs ayında küçük Freddie’nin ailesine dişlerinden birinin sallandığını söylemesiyle başladı.
Ailesi James ve Charlotte Kreyling, ilk başta bunun normal bir süt dişi değişimi olduğunu düşündü. Ancak baba James, Mirror gazetesine yaptığı açıklamada, sallanan dişin kalıcı bir diş olduğunu fark ettiklerinde durumun “biraz tuhaf” gelmeye başladığını belirtti.
Ertesi gün Freddie, ağzının arka tarafındaki bir şişlikten şikayet etmeye başlayınca aile onu diş hekimine götürdü. Diş hekimi enfeksiyon şüphesiyle antibiyotik tedavisi başlattı ancak bu işe yaramadı.
Freddie’nin durumu hızla kötüleşti. Babası o anları, “Yüzünün sağ tarafı adeta bir tenis topu gibi şişti. Hiçbir tedavi işe yaramıyordu” sözleriyle anlattı.
Durumun ciddiyeti üzerine diş hekimi, aileyi Essex’teki Broomfield Hastanesi’ne yönlendirdi. Burada yapılan biyopsi için çocuğun sallanan dişi, yutma riski nedeniyle çekildi.
Biyopsi sonuçlarının ardından ise aile, Londra’daki dünyaca ünlü Great Ormond Street Hastanesi’ne sevk edildi.
Freddie’ye burada, Burkitt lenfoma teşhisi konuldu. Burkitt lösemi olarak da bilinen bu hastalık, özellikle çene ve yüz kemiklerini etkileyen, oldukça agresif bir kan kanseri türü olarak biliniyor.
Zorlu tedavi süreci başladı
Teşhisin hemen ardından Freddie için zorlu kemoterapi süreci başladı. Tedaviye olumlu yanıt veren küçük çocuğun tümörünün yaklaşık %60 oranında küçüldüğü belirtildi. Ancak bu süreç, 7 yaşındaki bir çocuk için oldukça sancılı geçiyor.
Babası, “İlk kemoterapi seansları çok zordu. Ağzında yemek yiyip içmesini engelleyen ülserler oluştuğu için beslenme tüpüyle beslenmek zorunda kaldı” diyerek yaşadıkları zorlukları dile getirdi. Aile şimdi, küçük Freddie’nin bu zorlu mücadeleden zaferle çıkacağı günü umutla bekliyor.
