Aile hekimleri kira kriziyle karşı karşıya; “Gerekli bütçe verilmeli!”

“`html

Aile Hekimleri Kira Artışları ve Tahliye Tehditleri ile Karşılaşıyor

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Ahmet Kandemir, aile hekimlerinin karşılaştığı kira artışları nedeniyle büyük zorluklar yaşadıklarını ve bazı hekimlerin tahliye tehdidi altında bulunduklarını ifade etti. Kandemir, “İzmir’de 3-4 aile hekimi arkadaşımızın tahliye davası mevcut. Devlet, bizlerden sağlık hizmeti sunmamızı talep ediyor ancak gerekli bütçeyi sağlamıyor,” şeklinde konuştu.

Kandemir, İzmir’in Konak ilçesindeki 11 No’lu Çağdaş Kahraman Aile Sağlığı Merkezi önünde gerçekleştirdiği basın toplantısında, mevcut kira artışlarının aile hekimlerinin çalışma koşullarını tehdit ettiğini dile getirdi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu‘nun göreve başladığında “güçlü aile hekimliği” vaadiyle umut verdiğini belirten Kandemir, “Biz bu vaade güveniyorduk ama bugün geldiğimiz noktada, aile sağlık merkezlerinde çalışan ebe ve hemşireler, iş yerlerinden bile tahliye edilmeye zorlanıyorlar,” dedi.

Kira artışlarının aile hekimlerini zor durumda bıraktığının altını çizen Kandemir, bazı aile hekimlerinden %300 oranında kira artışı talep edildiğini ifade etti. Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimlerinin bütçesine sadece memur maaş artış oranı kadar bir artış yaptığını belirten Kandemir, şu bilgileri paylaştı:

“Geçen temmuzda memur maaşlarına yapılan artış %15 civarında. Ancak aile hekimleri, %300 oranında kira artışına maruz kalıyor. Bu yüzden aile hekimleri ve çalışma arkadaşları bu şartlarla başa çıkmakta zorlanıyorlar. Bu durum, vatandaşların sağlık hizmetine ulaşmasına da olumsuz etki ediyor.”

İzmir’de Tahliye Davası Süreci

Kandemir, kira anlaşmazlıklarının ciddi sonuçlar doğurduğunu vurguladı ve şöyle devam etti:

“Sadece İzmir’de 3-4 aile hekimimiz tahliye davasıyla karşı karşıya. Biz kamu hizmeti veren bir meslek grubuyuz ve yıllardır bu alanda eğitim aldık. Devlet bizim işletmemizi yürütmemizi istiyorsa, uygun bir bütçe sağlamalı.”

Kandemir, aile sağlığı merkezlerinin hızla sürdürülemez hale geldiğini belirtirken, “Hekimlerin giderlerinin artmasıyla birlikte, devletin belirlediği %44 oranındaki kira artışı bile çok yüksektir,” dedi.

Yönetmelik Sorunları ve Çözüm Önerileri

Kandemir, Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliklerinin sahadaki gerçekleri yansıtmadığını ifade ederek, “Yönetmeliklerin, bizlerle istişare edilerek hazırlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bizler, vatandaşla doğrudan muhatap olan ve sorunları çözmeye çalışan insanlarız. Ancak mevcut yönetmelikler bu süreci zorlaştırıyor,” açıklamasını yaptı.

“Aile hekimliği artık deneme tahtası olmamalı”

Son dönemde çıkarılan yönetmeliklerin sorunları çözmediğini, aksine daha da arttırdığını söyleyen Kandemir, şunları ekledi:

“Bakanlık, 7 ay önce aile hekimliği ile ilgili yeni bir yönetmelik çıkardı, ancak bu süreçte yaşanan sorunlar göz ardı edildi. Yönetmelikler, yeniden güncellenmekte, ancak nihayetinde sorunlar tam olarak çözülmüyor. Kamu sağlığı açısından aile hekimliği kritik bir öneme sahibidir ve bu sistemin daha sağlıklı bir şekilde işlev görmesi gerekiyor.”

Kira Yükü ve Diğer Masraflar

Kandemir, aile hekimlerinin tüm temel masraflarını kendilerinin karşıladığını sözlerine ekleyerek, “Kira, bizim için sadece bir masraf kalemi. Hekimlerin elektrik, su, doğalgaz ve tıbbi malzeme gibi tüm giderleri şahsi bütçelerinden karşılanıyor. Bu koşullarda aile hekimliği sürdürülebilir bir meslek olmaktan çıkıyor,” görüşünü paylaştı.

Tahliye Süreci Stresi

Kandemir, Konak’taki aile sağlığı merkezindeki kira artışının mahkemelik haline geldiğini belirtirken, “İki arkadaşımız, %300 oranında bir kira artışıyla karşı karşıya kaldı. Bu durumda çalışan hekimlerin tahliye süreci, ciddi bir stres kaynağı oluyor,” dedi.

Dava sürecinin devam ettiğini ve hekimlerin bu durumdan kaynaklı büyük bir stres yaşadığını ifade eden Kandemir, “Bakanlığın aile hekimlerinin ödemelerini, gerçek enflasyon oranlarına göre düzenlemesi gerekmektedir. Aksi halde sağlık hizmetlerinin sunumunda ciddi aksaklıklar yaşanacaktır,” şeklinde konuştu.

“Aile hekimliği sisteminin daha işlevsel ve sürdürülebilir bir şekilde çalışabilmesi için piyasa gerçeklerine uygun çözüm önerileri getirilmelidir,”

diyerek sözlerini tamamladı.

 

“`

Related Posts

Yaz sıcağı kavurdu, uzmanlar denize girecekleri uyardı: Ani dalıştan kaçının

Yazı sıcakları etkisini artırmaya devam ederken uzmanlar deniz ve havuza gireceklere uyarılarda bulundu. Kardiyolog Prof. Dr. Hasan Turhan, soğuk suya aniden girilmesinin kalp krizi, ritim bozukluğu veya bayılma riskini artırabileceğine dikkat çekti.

Okinawa’dan Sardunya’ya: Mavi Bölgeler’in sırrı

Japonya’dan Kosta Rika’ya, Yunan Adaları’ndan Kaliforniya’ya… Dünyada bazı yerler var ki insanları 100 yaşına ilaçsız ulaşıyor. Neden? Beslenmeden sosyal bağlara, hareketten amaç duygusuna… Mavi Bölgeler’de yaşayanlar yaşlanmıyor demeyelim ama çok yavaş yaşlanıyor.

Sinsi ilerlediği için griple karıştırılabiliyor! Sessiz kalp krizinde 7 belirtiye dikkat

Kalple ilgili sağlık problemlerinin bazen sinsi ilerleyebileceğinden bahseden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, sessiz kalp krizinin 7 belirtisini açıkladı.

Hastaların yarısı farkında değil! Onlardan biri olabilir misiniz?

Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, yüksek tansiyonun hayati tehlike oluşturduğunu vurgulayarak Türkiye’de hastaların yarısının durumundan habersiz olduğunu açıkladı.

10 aylık bebeğin nefes borusuna şeker ambalajı kaçtı: Operasyonla çıkarıldı

Batman’da, 10 aylık erkek bebek S.E.’nin nefes borusuna kaçan şeker ambalajı, operasyonla çıkarıldı.

Keneden ölümler için ‘mRNA aşısı’ umut olabilir mi?

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. İlhan Çetin yaz aylarında ölümlere yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı konusunda ilk yapılan klasik aşı denemelerinin yetersiz kaldığını belirterek, “Ancak şu anda üretilmeye çalışılan aşılar, mRNA teknolojisiyle üretildiği için etkisinin çok yüksek olduğunu görüyoruz. İnşallah insan üzerindeki değerlendirmelerde böyle çıkarsa çok daha etkili olacaktır” dedi.