İsrail istihbaratı Türkiye’de nasıl ajan devşiriyor?

Londra merkezli Middle East Eye (MEE) haber portalının da aralarında bulunduğu basın kuruluşlarına yönelik bilgilendirme toplantısı, Türk istihbaratının Salı günü polisle ortaklaşa düzenlediği bir operasyonda İsrail gizli servisi için casusluk yaptığı iddia edilen çoğu yabancı 34 kişiyi gözaltına almasının ardından geldi. Türk istihbaratı, halen firarda olan 12 kişinin ülkeyi terk etmiş olabileceğine inanıyor.

Operasyon, 2021’den bu yana İsrail’in Şin Bet ve Mossad gibi istihbarat servisleriyle bağlantılı muhbir ve ajan ağına yönelik dördüncü “istihbarata karşı koyma operasyonu” olarak kayıtlara geçti.

DİKKAT ÇEKMEYEN İŞ İLANLARI

MEE’den Ragıp Soylu‘nun haberine göre, Türk istihbarat yetkilileri, İsraillilerin birlikte çalıştığı “iki grup insan” olduğunu söylüyor. İlk grup basit görevler üstlenirken ikinci grup taktiksel düzeyde faaliyet gösteriyor. 

İlk seviye işe alım faaliyetleri; aracılar ve çevrimiçi platformlar aracılığıyla temel gözetleme görevlerinde kullanılacak bireyleri hedefliyor. 

Türk istihbarat yetkilileri, İsrail istihbaratının genellikle çok az detay içeren ya da hiç detay içermeyen iş ilanları yayınladığını ya da sosyal medya platformları ve sohbet gruplarına bağlantılar göndererek uygun kişileri seçip kendileriyle iletişime geçmelerini sağladığını söylüyor. 

Görevlerin genel olarak ilgisiz görünebileceği, ancak operatörleri nihai bir göreve hazırlamak üzere tasarlandığının altı çiziliyor.

ÖDEMELER “HAWALA” YÖNTEMİYLE

2022’deki bir operasyonda polis tarafından tutuklanan Ahmet S, geçen yıl mahkemeye verdiği ifadede, bir ilanda “Arapça ve Türkçe bilen eleman aranıyor” yazan numarayı aradığını, karşıdaki kişinin kendisini WhatsApp gruplarına yönlendirdiğini ve bu gruptaki belirli konuları günlük olarak Türkçeden Arapçaya çevirmesini istediğini söyledi.

Habere göre, İsrailli görevliler bu kişilerle yüz yüze temas kurmuyor, onlarla sadece yazılı olarak ve Telegram veya WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla iletişim kuruyor.

İşe aldıkları kişilere, aracılar vasıtasıyla ya da yine internet üzerinden işe aldıkları haberciler aracılığıyla ödeme yapıyorlar. İşe alınanlara, kendilerine ödenen paranın yasadışı bahis ve kumarla bağlantılı olduğu söyleniyor.

İsrail istihbaratı, ödemenin kaynağını gizlemek için genellikle kripto para, kuyumcular ve para borsaları gibi bayiler aracılığıyla gayri resmi bir para transferi yöntemi olan Hawala kullanıyor.

MOSSAD, ÖZEL DEDEKTİFLERİ NASIL KULLANDI?

Öte yandan, İsrailli istihbarat görevlileri, ajanlarla güven ilişkisi kurdukça, ajanlar da “daha sofistike operasyonlar yürütmelerinin istendiği taktiksel bir düzeye” geçebiliyor.

Bazı durumlarda acemilerle yüz yüze görüşülüyor, onlara önemli miktarda para ödeniyor ve bir yalan makinesi testinden geçmeleri isteniyor. Ajanlardan ayrıca, asıl hedeflere yönelik bir eylem planı oluşturmak için parça parça görevleri de yerine getirmeleri isteniyor.

Türk istihbarat yetkililerine göre, İsrail gizli servisi geçmişte, Türkiye’de bir grup özel dedektifi kiraladı ve bu dedektifler; kişisel bilgi toplamak, araştırma yapmak, hedefleri filme almak, fotoğraflarını çekmek, gözetlemek ve arabalara ya da araçlara GPS cihazları yerleştirmek suretiyle belirlenen kişileri hedef aldı.

ÖZEL ROLLER İÇİN “TAKTİK ELEMANLAR”

Habere göre İsrailli yöneticiler, grup içinden bazı kişileri daha taktiksel roller için seçiyor.

Bu “taktik elemanlar”, operasyon yönetmek için Whatsapp grubu kurmak, dezenformasyon ve yalan haber yaymak için bir online gazete tasarlamak ve para transferleri yapmak gibi talimatları yerine getirmek üzere görevlendiriliyor.

Talimatlar arasında, hedef alınan kişilere yönelik saldırı, soygun ve kundaklamalar da yer alıyor.

İsrail istihbaratı, Türk istihbaratının dikkatini çekmemek için, geçmiş operasyonlarda becerilerini kanıtlamış “taktik elemanları” kullanıyor.

Yeni katılanlara, ülkelerine ihanet ettikleri hissine kapılmamaları için büyük miktarlarda para ve ikramiyelerle psikolojik destek ve rahatlık sunuluyor. Başarılı olanlar, yurtdışında özel toplantılara çağrılıyor ve ödül olarak lüks otel ve restoranlarda ağırlanıyor.

Geçen yıl El Cezire‘de yayınlanan bir belgeselde, İsrail istihbaratı tarafından taktik operasyonlar için görevlendirilen Filistinli bir öğrenciye, İstanbul’daki İsviçre Başkonsolosluğu tarafından, herhangi bir başvuru olmaksızın bir saatten kısa bir süre içinde vize verildiği belirtilmişti.

MOSSAD OPERATÖRÜNÜN EĞİTİM SÜRECİ

MEE’ye göre, benzer bir davada ceza indirimi karşılığında İsrail gizli servisi için çalıştığını itiraf eden özel dedektif Selçuk Küçükkaya‘nın resmi ifadesi, İsrail istihbaratının elemanlarını nasıl çalıştırdığını gözler önüne seriyor.

Küçükkaya, Eylül ayında verdiği ifadede, 2018-2022 yılları arasında İsrail istihbarat yetkilileri ile Avrupa’nın 10 şehrinde toplam 11 kez buluştuğunu söyledi.

Küçükkaya, ilk olarak 2018 yılında Serkan adında biri tarafından arandı ve bir sigorta şirketi için iş yapması istendi. Daha sonra Skype aracılığıyla Jorge adında başka biriyle temasa geçirildi.

Küçükkaya ifadesinde, ilk iş olarak: “Üç restoran ismi gönderdi. Bunlardan birini seçmemi, ticari faaliyetlerini araştırmamı, iç ve dış mekan fotoğraflarını çekmemi ve elindeki bilgilerle benim elimdeki bilgileri karşılaştıracağını söyledi” dedi ve şöyle devam etti:

“Raporumu e-posta yoluyla Jorge’ye ilettim. Kendisinden bin Avro istedim. Raporu beğendiğini ve yüz yüze görüşmek istediğini söyledi…”

GÖREVLER GİDEREK KARMAŞIKLAŞIYOR

Küçükkaya ayrıca, Jorge ve onun bir üst yöneticisi Alfonso ile Avrupa’da buluşmaya başladığını, ikinci bir iş için talimatlar aldığını; İran, Lübnan ve diğer Arap ülkelerinin vatandaşları hakkında topladığı bilgileri raporladığını söyledi. Bu toplantılarda kendisine nakit ödeme yapılmış.

Küçükkaya, Aralık 2018’de Kopenhag’da MOSSAD yetkilileri ile buluştu ve Türk devleti için çalışıp çalışmadığını belirlemek için yalan makinesi testine girdi.

Ertesi yıl bu kişiler, şifreli e-posta yoluyla iletişim kurmak için Belçika’daki bilgisayarına bir şifre çözme yazılımı yükledi. 

Küçükkaya ayrıca, Temmuz 2020’de kendisinden, Beyrut‘tan İstanbul Havalimanı‘na gelen M. al-Mahmoud adlı bir Filistin vatandaşını, şehirdeki son varış noktasına kadar takip etmesinin istendiğini söyledi.

Takip raporu, “Filistin vatandaşının kendisini alacak bir ekibi ya da silahlı bir güvenlik görevlisi olup olmadığını” da içermek zorundaydı.

SAĞLANAN EKİPMANLAR

Küçükkaya’ya ayrıca, bir takip ekibi oluşturma görevi de verildi. Hedefi kaybetmemek ve fark edilmemek için en az üç araba ve bir motosiklet kullanması tavsiye edildi. Amaç; Filistin vatandaşının izlediği güzergâhtaki zayıf noktaları tespit ederek, söz konusu verileri ileride kendisine karşı düzelenecek olası bir saldırı kullanmaktı.

Türk istihbaratı ayrıca, Küçükkaya gibi kişilere, X-ray dedektörleri ve K-9 aramalarında tespit edilemeyen gizli bölmelere sahip özel tasarım çantalar verildiğini de iddia ediyor.

Habere göre bu kişiler, yurtdışındaki toplantılar sırasında; gözetleme, fotoğraflı belgeleme, muhafaza, raporlama ve operasyonel güvenlik konularında eğitiliyor.

Türk istihbarat yetkililerine göre, İsrail gizli servisi bu kişilere, İran ve Irak’tan Türkiye’ye insan kaçakçılığı, hacker kiralama, güvenli ev bulma ve operasyonlarda kullanılmak üzere ambulans kiralama gibi olası her türlü gereksinim için hazırlık yaptırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir