Kurtulmuş: Gazze’den tehcir teklifini konuşmak dahi mümkün değil

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Japonya’nın başkenti Tokyo’da Sasakawa Vakfı’nı ziyaret etti. Vakıf Onursal Başkanı Yohei Sasakawa ile bir süre görüşen Kurtulmuş, daha sonra ‘Orta Doğu’da Barış Perspektifi ve Türkiye’ başlıklı konferansta, katılımcılara hitap etti.

Numan Kurtulmuş, 10 yıl önce de Tokyo’da Sasakawa Vakfı’nda ‘Küresel bir barış mümkün müdür?’ konulu bir konuşma yaptığını fakat aradan geçen zaman içinde sorunlar değişse de dünyada istedikleri, arzuladıkları; halkların, milletlerin eşitliği, insanların da yaratılışta eşitliği prensibine dayalı küresel bir barışın tesis edilemediğini söyledi. Kurtulmuş, Türkiye ile Japonya’nın iki dost ve kardeş ülke olduğunu bildirerek, sadece ülkelerin yönetimleri arasındaki yakınlık değil, halkların arasındaki benzerliğin, aradaki mesafe çok uzak olmasına rağmen iki ülkeyi birbirine yakınlaştıran en önemli etkenlerden biri olduğunu aktardı. Kurtulmuş, aile değerlerine bağlılığın, milli manevi duygulara güçlü bir şekilde yer vermenin ve aynı zamanda da büyük bir toplumsal dayanışma ruhuna sahip olmanın, hem Türk hem de Japon milletinin ortak özelliklerinden olduğuna dikkati çekti.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, tarih içinde iki ülke arasında çok yakın ilişkilerin olduğunu vurgulayarak, Türkiye-Japonya arasındaki ilişkilerin başlangıcında en önemli role sahip olan Osmanlı Sultanı Abdulhamid Han’ı ve dönemin Japonya İmparatoru Meiji’yi şükranla andığını; onların ortaya koyduğu dostluk ilişkilerinin yıllar içerisinde geliştiğini bildirdi. Kurtulmuş, Ertuğrul Fırkateyni’nin, Japonya’ya yaptığı gezinin dönüş yolunda karşılaştığı büyük faciada bütün varını yoğunu ortaya koyarak Türk askerlerini kurtarmak için gayret sarf eden Japon halkının olağanüstü yardımlaşması ve dayanışmasına şahit olduğunu, Ertuğrul Fırkateyni için gösterilen yardımseverliğin hafızalardan hiç silinmediğini kaydetti.

Ertuğrul Fırkateyni Faciası’nın 135’inci yılı olduğunu anımsatan Kurtulmuş, geçen yıl da Türk-Japon diplomatik ilişkilerinin başlangıcının 100’üncü yılı olduğunu belirtti. Yeryüzünde problemlerin, savaşların, çatışmaların, işgallerin yüksek bir noktaya çıktığını ve insan eliyle gelen tahribatın, insanoğlunu topyekun büyük bir felaketle karşı karşıya bıraktığını dile getiren Kurtulmuş, özellikle uluslararası sistemin hemen her alanda kurumlarının, kuruluşlarının ilkelerinin yerle bir edildiği zor bir dönemden geçildiğini söyledi.

‘RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI, RUSYA İLE BATI DÜNYASI ARASINDA BİR SAVAŞA DÖNME POTANSİYELİNE SAHİP’

TBMM Başkanı Kurtulmuş, son 1,5 yıl boyunca Gazze’de sivil halka karşı İsrail’in yönetiminin sınır tanımaz tavırları ve bu çerçevede aldığı desteklere bağlı olarak 60 bine yakın insanın haksız ve suçsuz yere öldürülmesinin, insanlığın kabul edebileceği bir şey olmadığını belirterek, “Ne yazık ki, bu 60 binin 20 bini çocuklar, diğer büyük kısmı da yaşlılar ve kadınlardır. Böylesine büyük bir soykırımın yaşandığı ortamda ne yazık ki dünyanın neredeyse bütün uluslararası kurum ve kuruluşları sessiz, çaresiz, duyarsız kalmıştır. Bunun kabul edilebilmesi mümkün değildir. Onun için diyoruz ki bütün insanlık olarak özellikle samimi olarak barıştan, insanlıktan, insanlığın onurundan yana olanların yeryüzünde barışın kurulabilmesi için fikirlerini ortaya koyması, ortak mesailerini artırması gerekir. Bu, belki uzun yılları gerektiren bir çabadır ancak ne kadar çabuk başlarsak ne kadar kısa yoldan mesafeyi almaya çalışırsak insanlığın hayrına olan sonuçları elde edeceğiz O bakımdan Sasakawa gibi barışa önem veren vakıfların, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasetin gerçekten güçlü bir şekilde bu süreçte yer alması ve işbirliği yapması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın 3’üncü yılını doldurduğunu hatırlatan Kurtulmuş, bir an evvel bu savaşın bitirilmesi için her iki ülkeyle de konuşabilen, meseleyi en başından itibaren müzakere edebilen dünyada neredeyse tek ülke olan Türkiye’nin, barışın sağlanması için büyük bir çabayı ortaya koyduğunu bildirdi. Türkiye’nin barışa yönelik girişimlerine değinen Kurtulmuş, “En kısa süre içinde her iki tarafın da razı olabileceği, onurlu ve kalıcı bir barışın sağlanabilmesi, bölge barışını sağlayacak en önemli adımlardan biri olacaktır. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın devamı en başından ifade ettiğimiz gibi sadece iki ülke arasında savaş değil, Rusya ile topyekun Batı dünyası arasında bir savaşa dönme potansiyeline sahiptir. Ümit ederim ki, yeni gelişmeler Rusya-Ukrayna Savaşı’nın en kısa süre içinde bitirilmesine ve kalıcı, insan onuruna yaraşır, iki tarafın da kabul edebileceği bir barışın temin edilmesine vesile olur” diye konuştu.

‘SURİYE’NİN GELECEĞİYLE İLGİLİ ÜÇ TEMEL HUSUSU ÖNEMLİ GÖRÜYORUZ’

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Suriye’de 61 yıldır devam eden büyük bir zulüm ve diktatörlüğün çökmesinin ardından halkın iradesiyle yeni bir yönetim kurulmaya başlandığının altını çizdi. Türkiye olarak Suriye’de de kalıcı, adil bir barışın oluşmasını istediklerini ancak hepsinden önemlisi Suriye’de devlet kurumlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının kurumsal kapasitelerinin güçlendirilerek yoluna devam etmesinin en büyük temennileri olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Suriye’nin geleceğiyle ilgili üç temel hususu önemli gördüğümüzü söylemek isterim. Birincisi, Suriye’nin toprak bütünlüğü mutlaka sağlanmalı. İkincisi, Suriye’de bütün tarafların temsil edildiği, dini, mezhebi, etnik ve siyasi farklılıkların bir arada yaşayabildiği olgun bir demokrasinin inşa edilmesi için adımlar atılmalıdır. Bölgenin istikrarlı tek demokrasisi olan Türkiye, bu konuda kardeşimiz, dostumuz ve komşumuz olan Suriye halkına karşı demokratik rehberlik vazifesini yerine getirmekte kararlıdır. Üçüncü temel mesele ise özellikle DEAŞ, PYD, PKK gibi terör örgütlerinin varlığıyla uzunca bir süredir terör örgütlerinin cenneti haline getirilen Suriye, artık tamamıyla silahlardan arındırılmalı, tek bir silahlı unsur olarak Suriye’nin milli ordusu varlığını korumalıdır. Bunun için diyoruz ki, Suriye’deki bütün silahlı gruplar bu yeni milli ordunun çatısı altında bir araya gelmeli. Bildiğimiz kadarıyla şu ana kadar 20’ye yakın silahlı grup, silah bıraktığını ilan ettiler ve milli ordunun şemsiyesi altında yer almayı kabul ettiler. En kısa zamanda Suriye’de demokratik rejimin inşa edilmesi için önündeki engellerin kaldırılacağını ümit ediyoruz.”

Kurtulmuş, güçlü bir kültüre, medeniyete, büyük bir mirasa ve zenginliğe sahip olan Suriye’nin kurumsal kapasitesinin artırılması için Japon halkının da desteklerini beklediklerini aktardı.

‘FİLİSTİN MESELESİ ARTIK İNSANLIĞIN MESELESİ HALİNE GELDİ’

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının bölgesel bir kriz olmanın ötesine geçtiğini, tüm zamanları ve bütün dünyayı ilgilendiren sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Ne yazık ki, arkasına aldıkları güçlerden temin ettikleri, devşirdikleri; siyasi, askeri ve diğer güçlerle birlikte Gazze’de yaşayan 1 milyon 400 bin masum, sivil insanın üstünde, bütün dünyanın gözü önünde, bir televizyon filmi izlercesine ortaya konulan büyük bir vahşet sergilenmektedir. Türkiye olarak başından itibaren bu vahşetin sona erdirilmesi, uluslararası camianın harekete geçmesi için bütün gücümüzle mücadele ettik. Her platformu kullanarak Gazze’de, genel anlamda Filistin’de barışın sağlanması için uluslararası camiayı uyarmaya, harekete geçmeye ve gerçekten tavır almaya sevk etmek için mücadele ettik” dedi.

Kurtulmuş, İsrail’in soykırımlarının devam ettiği süre boyunca BM üyeliğinin askıya alınmasını teklif ettiklerini belirterek, “Geldiğimiz noktada, bundan sonra Filistin meselesi artık insanlığın meselesi haline gelmiştir. Hükümetleri Netanyahu yönetimini tutsa bile dünyanın her yerinde milyonlarca insan sokaklara çıkarak büyük bir insanlık cephesi oluşturdu. Haktan, adaletten, vicdandan ve insaftan yana tavır aldılar. Eğer insanlık cephesinin bu kuvvetli çıkışları olmasaydı uluslararası mahkemelerde Netanyahu ve ekibi aleyhine bu davaların sonuçlanması ya da ilerlemesi mümkün olmazdı” ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Japonya’nın, Filistin-İsrail meselesinde iki devletli çözümü desteklediğini anımsatarak, “Ancak iki devletli bir çözümden bahsederken sadece kağıt üzerinde var olan bir Filistin devletinden bahsetmiyorum. Tam manasıyla var olan, bütün kurumsal kapasitesini geliştirmiş, toprak bütünlüğünü sağlamış, egemenliğini temin etmiş bir Filistin’den bahsediyoruz. Orta Doğu’da özgür bir Filistin devleti tam manasıyla kurulmadan Orta Doğu’da barış olmaz” diye konuştu.

Orta Doğu’da barışın anahtarının Filistin meselesinin hakkaniyetli çözümünden geçtiğine işaret eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Gazze üzerinde, akıl almaz, siyasi rasyonalite dışı, hiçbir şekilde kabul edilemez, tarihi hiçbir gerçekle örtüşmeyecek yeni teklifleri, Filistin halkının Gazze’den tehcir edilmesi anlamına gelen teklifleri kabul etmek, masaya koymak, üzerinde konuşmak dahi mümkün değildir. Bunu hiçbir kimse kabul etmez. Bölge halkları bunu kabul etmez. Bir kere daha buradan seslenmek istiyorum, ‘Gazze’ dediğiniz yer, Sayın Trump’ın şirketlerine satılık kupon arsa değildir. Gazze asırlar içerisinde vatanlarını koruyan Filistinlilerin kanlarıyla suladıkları kutsal bir vatan toprağıdır. Dolayısıyla bundan sonraki dönemde burada da iki devletli çözümün, 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin oluşmasının ve orada bulunan bütün dinlere ait kutsalların korunmasını teminat altına alan Birleşmiş Milletler kararlarının uygulandığı bir döneme girmek zorundayız. Müslümanların, Hristiyanların ve Yahudilerin hepsinin kutsallarının korunduğu bir dönemin mutlaka tesis edilmesi lazım.”

‘DÜNYADA, ‘ÇOK KUTUPLULUK’ OLARAK ADLANDIRILAN BİR DÖNEMİN BAŞLADI’

Numan Kurtulmuş, sorunların küresel olduğunu söyleyerek, “Dünyanın çivisi çıkmıştır. Dünya sisteminin bütün kurum ve kuruluşları hak ile yeksan olmuştur. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne bakıyorsunuz, Helsinki Sözleşmesi’ne bakıyorsunuz. Her bir cümlesine imzamızı atarız ama ne yazık ki ne İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ne Helsinki Sözleşmesi ne de herhangi bir başka uluslararası sözleşme geçerliliğini taşımamaktadır” dedi.

Çözümün, yeni bir dünya sisteminin kurulması için gayret sarf etmekten geçtiğini bildiren Kurtulmuş, “Güçlü olanın, gücü elinde bulunduranın istediği her şeyi yaptığı bir dünya değil, haklı olanın da hakkının teslim edildiği bir dünyanın kurulabilmesi lazım” açıklamasını yaptı.

Kurtulmuş, insanların yaradılışta, ülkelerin ise egemenlikte eşitliğini savunan bir anlayışın hakim olması gerektiğini dile getirerek, “Japon halkının ya da Türk halkının Amerikan halkından ne eksikliği vardır? Ya da Japonya’nın ve Türkiye’nin egemenlik bakımından Birleşmiş Milletlerin 5 tane veto hakkına sahip ülkesinden ne eksikliği vardır? Bunu kabul etmek mümkün değil. Zor bir şey teklif ettiğimin farkındayım ama inanın ki başka bir çıkış yolu yoktur” değerlendirmesinde bulundu.

Dünyada, ‘çok kutupluluk’ olarak adlandırılan bir dönemin başladığını belirten Kurtulmuş, bu ‘çok kutupluluğun’ aynı zamanda ‘çok merkezlilik’ anlamına da geldiğini kaydetti. Çok merkezli ülkeler arasında Türkiye ve Japonya’nın da yer alacağını vurgulayan Kurtulmuş, “Türkiye ve Japonya çok kutuplu yeni dünya düzeni içinde; milli kimlikleriyle, birikimleriyle, ekonomileriyle, demokrasileriyle, bölgelerindeki etkileriyle ve yeryüzünde önemli fikirleri ortaya koyabilecek tarihi perspektifleri ve birikimleriyle önümüzdeki dönemde adından çok söz ettirecek iki ülkedir” ifadelerini kullandı.

Related Posts

AKP’de gözler 28 Mayıs’a çevrildi

AKP Grubu, 28 Mayıs’ta basına kapalı toplanarak grup yönetimini belirleyecek. TBMM Başkanlığı ve komisyon seçimleri de haziran ayında gerçekleştirilecek.

Federal yargıçtan Trump’a şok: Durduruldu

ABD’de federal yargıç, Trump yönetiminin Harvard’ın uluslararası öğrenci kabulünü engelleme kararını durdurdu.

Kuzey Kore’deki gemi kazasının uydu görüntüleri ortaya çıktı: Kim Jong-un ateş püskürdü! Pyongyang ‘suçluları’ arıyor

Kuzey Kore’nin doğusunda bulunan Chongjin Limanı’nda yeni bir savaş gemisinin denize indirilmesi sırasında muhribin kıç tarafı kızaklardan kayarak karaya oturdu. Kuzey Koreli yetkililer, geminin denge kaybı nedeniyle suya indirilemediğini bildirdi. Uydu fotoğrafları, Kuzey Kore’de bir donanma tersanesinde meydana gelen kazanın yol açtığı hasarı gözler önüne serdi.

Eski ATM’ler tarihe karışıyor! İşte dünyada yayılan yeni tip ATM’ler…

Bankacılık sektöründe büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Geleneksel ATM’lerin yerini, engelli kullanıcılar için evrensel erişilebilirliği sağlamayı amaçlayan yeni ATM’ler geliyor.

Aile Bakanlığı’nın ‘Aile Yılı’ panosu kadınları ayağa kaldırdı

Bakanlık tarafından ‘Aile Yılı Hatırası’ panosu sosyal medyanın gündemine oturdu. Kadınlar panoya pankart astı. Asılan pankartta 2025 yılında 79 kadının aile içinde öldürüldüğü verisi yer aldı.  Güvenpark’ta da “Aile Yılı Hatırası” panosu protesto edildi.

Netanyahu’dan dikkat çeken açıklama: Trump’ın Gazze planına sadığız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında, Gazze’ye “Gideon’un Savaş Arabaları” ismini vererek başlattıkları kapsamlı saldırılarla bölgeyi tamamen işgal etmeyi ve Hamas’ı “ortadan kaldırmayı” hedeflediklerini açıkladı …