Son yıllarda süregelen salgınlardan sonra günlük hayata maskeler dâhil oldu. Covid-19’un yaygınlaştığı ilk yıl maske takmak tüm dünyada zorunluyken daha sonra kullanım esnekleşti ve kişi tercihine bırakıldı. Ancak uzmanlar şu sıralarda Covid-19’un dışında influenza virüslerinden olan H1N1’de artış yaşandığı ve hastalıktan korunmak adına maske takmanın önemini vurguluyor.
“KRONİK HASTALIĞI BULUNANLAR, YAŞLILAR, HAMİLELER VE BEBEKLER RİSK ALTINDA”
Konu hakkında uyarılarda bulunan İç Hastalıkları (Dâhiliye) Uzmanı Dr. Özkan Akyol, “Salgın hastalıklar yıllardır hayatımızdaydı fakat bulaş oranı bu kadar yüksek ve yıpratıcı şekilde seyretmiyordu. Gözlemlediğimiz ve tedavi ettiğimiz vakalara göre konuştuğumuzda, daha erken başlaması gereken bazı mevsimsel hastalıklar Aralık ayında pik yaptı. Bu hastalıkların bulaşında kronik hastalığı bulunanlar, yaşlılar, hamileler ve 3 yaş altı çocuklar yüksek risk grubunda yer alıyor. Bir diğer grip risk grubu ise grip aşısı olmamış kişiler. Henüz gribe yakalanmamış kişiler aşı yaptırabilir ve mutlaka maske takmalıdır; belirti taşıyanlarla aynı ortama girmekten kaçınmalıdır” açıklamasında bulundu.
“H1N1’DE YOĞUN BİR SALGIN YAŞANIYOR”
Şu anda influenza virüslerinden olan H1N1’de de yoğun bir salgın yaşandığına işaret ederek “Bunların dışında da virüs ve hastalık sayısı çok fazla. İnfluenza, Covid-19 gibi testlerin negatif çıkması hastaları rahatlatmamalı; binlerce virüs, bakteri ve bunların sebep olduğu hastalık salgını var. Bu yüzden en ufak burun akıntısı veya belirti olan kişilerden uzaklaşmamız, maske kullanmamız çok önemli. Taşıyıcı olmamız da risk grubu için büyük problemlere sebep olabilir” diye konuştu.
“GRİP, NEZLE, İNFLUENZA BİRBİRİYLE KARIŞTIRILMAMALI”
Grip, nezle, influenzanın birbirinden farklı hastalıklar olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Akyol, “Ateş, nefes darlığı, kırgınlık, yoğun ağrı yoksa yalnızca kuru öksürük varsa, süresi uzasa da kendiliğinden geçebiliyor. Fakat yaygın eklem ağrısı, yüksek ateş, tıkanıklık, burun akıntısı gibi belirtiler varsa mutlaka hekime başvurulmalıdır. Bunların yanı sıra kusma, ishal gibi belirtilerle de sık karşılaşmaktayız. Bu hastalıklar çok hızlı yayılıyor ve hızlı bulaştan ötürü maske kullanmak koruyucu ve faydalıdır, maske için doğru zamandır. Lütfen maske kullanın ve salgınlardan korunmayı önemseyin” şeklinde konuştu.
“YANLIŞ ANTİBİYOTİK KULLANIMI ZARAR VERİYOR”
Hastalarda yersiz bir antibiyotik kullanımı ve buna yönelim gördüklerini de sözlerine ekleyen Akyol, “Bu her zaman bir sorundu fakat artan ve uzun süren salgınlarla birlikte hastaların antibiyotiğe yaklaşımı daha da arttı. Her hastalık; burun akıntısı, ağrılı süreç, halsizlik belirtisi antibiyotik kullanmayı gerektirecek hastalık değildir. Üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularında yani ÜSYE (Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu) sebepli boğaz ağrısı vs. yaşadığınızda antibiyotik faydasızdır. Çünkü üst solunum enfeksiyonlarının yüzde 90’ı bakteri değil, virüs kaynaklıdır. Virüslerin sebep olduğu hastalıklarda antibiyotik fayda etmemekte aksine vücudumuzdaki yararlı bakterileri yok etmektedir. Böylece gerçekten antibiyotik gerektiren bir hastalığa yakalandığımızda, bağışıklığımızı düşürmekte; iyileşme sürecimizi geciktirmektedir. Hastalık belirtisi gösterdiğimizde mutlaka hekime başvurmalı, doğru ilaçları almalı gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmalıyız” ifadelerini kullandı.