Zonguldak’taki Kaçak Maden Kazasında Sanığa 9 Yıl Hapis İstemi

ZONGULDAK’ta, geçen yıl Uğur Bıyıklı’nın (33) göçük nedeniyle öldüğü kaçak maden ocağının sahibi Bülent Ş.’nin tutuksuz yargılandığı davada mütalaasını açıklayan savcı, sanığın, ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 9 yıla kadar hapsini istedi.

Bağlık Mahallesi’nde 21 Haziran 2023’te ruhsatsız işletilen, Bülent Ş.’ye ait olduğu iddia edilen kömür ocağında meydana gelen göçükte Uğur Bıyıklı yaralandı. Yaralı madenciyi arkadaşları dışarı çıkarıp, Atatürk Devlet Hastanesi’ne götürdü. Müdahalesinin ardından Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne sevk edilen Bıyıklı, kurtarılamadı. Bıyıklı’nın cenazesi, 26 Haziran’da Kırat Şehir Mezarlığı’nda toprağa verildi. Tutuklanan Bülent Ş. ise haftada 3 gün imza ve yurt dışına çıkış yasağı uygulanıp adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Madencinin eşi Berna Bıyıklı, eşinin ölümünden 3 gün sonra doğum yaptı. Bebeğine eşi Uğur’un adını veren Bıyıklı, eşinin doğumdan sonra sigortalı bir işe girmeyi planladığını söylemişti. Soruşturmanın tamamlanmasıyla ocak sahibi olduğu öne sürülen Bülent Ş. hakkında 6’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’ne ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 9 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Duruşmada, ocağın sahibi olmadığını, emekli madenci olduğu için ölen Uğur Bıyıklı’ya tavsiyeler verdiğini anlatan Bülent Ş., “Aracımı ölenin çıkarmış olduğu kömürleri taşımak için tahsis etmiştim. Uğur, kömürleri çıkarıyordu. Ben ise ücret karşılığında kömürlerin nakliye işini yapıyordum. Mesafeye göre ücretimi alıyordum. Ben sadece nakliye işini yapmaktaydım. Kömür ocağını açan Uğur’dur” dedi.

Mütalaasını sunan savcı, bilirkişi raporları ve tanık anlatımları doğrultusunda ocak sahibinin Bülent Ş. olduğunu değerlendirdiklerini ve sanığın Türkiye Taşkömürü Kurumu sahasında olan kaçak ocakta yeterli iş güvenliği önlemi olmadan işçi çalıştırdığı için kazada asli kusurlu bulunduğunu belirtti. Savcı, sanık hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 9 yıla kadar hapis cezası talep etti. Duruşma, avukatlara mütalaaya karşı süre verilip ertelendi.

Madencinin ölümünün ardından kalan dul ve yetim aylığıyla hayatını idame ettirmeye çalışan Berna Bıyıklı, “Olan geride kalanlara oluyor. Sinir stresten dişlerimi kaybettim. İş imkanı sağlanmasını istiyorum bana, en azından çocuğuma gelecek sağlamak adına” dedi.

Adalete güvendiğini ve sanığın cezalandırılmasını istediğini belirten Bıyıklı, “Zor günler geçiriyoruz, dava sürdükçe psikolojik olarak etkileniyorum. Artık bitmesini temenni ediyorum. Canımız yandı, başka insanların canı yanmasın” ifadelerini kullandı.

Related Posts

Bursa’da “Mavi Marmara” Şehitleri ve Gazze İçin Sessiz Yürüyüş

Bursa’da, İsrail’in 2010 yılında Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıda hayatını kaybedenler ve Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek amacıyla yürüyüş düzenlendi.

Barselona Belediyesi “insanlık dışı” dedi, İsrail ile ilişkilerini kesti!

İspanya’nın doğusunda bulunan Barcelona şehrinde Belediye Meclisi, Gazze’de yaşananları “insanlık dışı” olarak nitelendirdi. Barcelona Belediye Meclisi “uluslararası hukuka saygı gösterene kadar İsrail ile tüm kurumsal ilişkileri kesme” ve “Barselona …

Dicle Nehri’nde 100 milyon lira değerinde uyuşturucu ele geçirildi

Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde Dicle Nehri üzerindeki adacıklarda uyuşturucu ekimi yapıldığını belirleyen polis ekipleri, bot ve traktörlerle düzenledikleri operasyonda piyasa değeri yaklaşık 100 milyon lira olan uyuşturucu madde ele geçirdi.

Resmî Gazete’de bugün (30 Mayıs 2025 Resmî Gazete kararları)

Resmî Gazete’de 30 Mayıs 2025 tarihli kararlar, yönetmelikler ve tebliğler yayımlandı. Peki, Resmi Gazete’de bugün neler var?

10. Yargı Paketi’ndeki ‘içerik çıkarma’ düzenlemesini Yaman Akdeniz değerlendirdi: Temel hak ve özgürlükler açısından büyük bir geri adım

“İptal gerekçelerinin hiçbiri dikkate alınmamış. Kozmetik kelime oyunuyla iptal kararının etrafından dolaşılmaya çalışılmış”

Beyaz Saray Sözcüsü: Daha çok elektrikçiye, daha az LGBTİ+ yüksek lisansına ihtiyacımız var

Beyaz Saray Sözcüsü: Daha çok elektrikçiye, daha az LGBTİ+ yüksek lisansına ihtiyacımız var